aslında uzun zamandır bloga yayın giremesem de google+ ve bloger arkadaşlarımın bloglarını sürekli takipteydim. Amma bir şeyler yapamadım çünkü bu kış benim için inanılmaz zorlu geçti..
Bu arada hala eşimin çalıştığı ilçeye tayin olamadım, git gel sürekli kızların hastalıkları , iş yerinin sıkıntısı stresi, ay ayy saçlarım beyazladı... fatma girik filmlerinde olurda çok gülerdim bir günde saçları beyazlardı doğruymuş...
ama diyorum ki gene de çok şükür halime her şerde mutlaka var bir hayır.. hep iyilere bakıp üzüleceğimize birazda kendimizden kötülere bakıp sevinelim değil mi efendim...
Bu arada bu kış kızlarımda el ayak ağız hastalığı oldu, anneler felaket bir hastalık büyük kızımla bize kreşten geldiğini tahmin ediyorum, bulaşıcı lakin yetişkinlere bulaşmayacağını söyledi doktor ammaa hiç affedermiyim ben de yakalandım :)
önce aşırı yüksek ateş, kusma, iştahsızlık sonrasında ellerde ağızda ve ayaklarda toplu iğne başı kadar yaralar sonrasında döküntü ile iyileşiyorsunuz... rabbim düşman başına lanet bir hastalık...
ne kadar uzattım dimi tamam tamam susuyorum :)
bir hafta sonu büyük kızımla birlikte bu bebeği yaptık elyafla doldurma işi kendisine ait .. her ne kadar boynunu yapamasam da ortak çalışma oldu kızım mutlu oldu, birlikte vakit geçirdik bence çok kötü olmadı (:
sonrasında ise instagramdan bursa kumaş pazarını keşfettim ve oradan bir kaç parça kız çocuk için kumaşlar aldım, bir tane etek biçildi yarım kaldı dikişi
